A1 Capital: TCMB'den agresif olmayan faiz adımları bekleniyor

İstanbul, 3 Ekim (Hibya)- A1 Capital, TCMB'nin yılın geri kalanında kademeli indirimlere devam etmesini ama bu adımların agresif olmamasını beklediklerini bildirdi.

A1 Capital: TCMB'den agresif olmayan faiz adımları bekleniyor

A1 Capital'in raporunda "2025’in ilk dokuz ayı Borsa İstanbul için adeta denge arayışıyla geçen sürekli fırtınalı
bir dönem oldu. İçeride sertleşen siyasi atmosfer, dışarıda Ortadoğu’daki çatışmalar ve Trump’ın ticaret savaşını yeniden alevlendiren belli belirsiz tarifeleri, Fed’in faiz indirimi ve bağımsızlığına yönelik saldırıları yatırımcıların risk algısının sürekli değişmesine ama emtialarda ilgisinin de devamlılığını sağladı." ifadeleri kullanıldı. 

Raporun devamında ise şunlar kaydedildi:

"İç tarafta da siyasi gelişmelerin tedirginliğinin de etkisiyle TCMB’nin dalgalı faiz adımları da tabloya eklenince, endeks güçlü ve kalıcı bir trend yakalayamadığı gibi yatırımcılarımızın da emtialara ağırlık vermesine imkan tanıdı.

Şimdiye kadar beklentilerinizi karşılayan ya da hayal kırıklığına neden olan hisse ya da sektörlere baktığımızda ilk söylememiz gereken nokta Öncelikle Sektör bazlı hisselerle Endeks bazlı hisseler farklılık göstermektr olduğudur. Ne banka ne de Sinai endeksi ne enflasyonu ne de mevduat getirisini geçememiştir. Endeksler içerisine baktığımızda ise Endeksini öne çıkaran tek hisseler çoğunluktadır. Örneğin en yüksek getiri XFINK’de CRDFA sayesinde, Aracı Kurumlar’da TERA sayesinde, Teknoloji endeksinde ise ASELS sayesinde gerçekleşmiştir.

Beklentimizin karşılanmasında; Devlet destekleri, ihracat sözleşmeleri, artan jeopolitik riskler, Dolar bazlı gelir, maliyet avantajı, güçlü dış talep, enerji dönüşümü, otomasyon gelişmeleri sayesinde sektör bazında; Savunma sanayi (ASELSAN) , Gayrimenkul yatırım ortaklıkları (KTLEV ve EKGYO) enerji şirketlerinin (ENKAI, NTGAZ, BIOEN, BASGZ) , gıda tarafında (TABGD) İzleme listemizde yer alan Gubre sektöründen EGGUB ve BAGFS ile KIMMR beklentilerimizi karşılarken, Yüksek faiz ortamı ve enflasyon, tahvil zararı riski, regülasyon baskısı, alım gücü düşüşü, daralan iç talep, konut kredisi maliyetlerinin yüksekliği, Döviz gelirine rağmen jeopolitik riskler
ve maliyet baskıları ve girdi maliyetleri nedeniyle; Bankacılık, Telekom, Hava ulaştırma hisseleri beklentilerimizin altında kaldı.

Borsa geneli için 4. çeyreğe ilişkin beklentilerimiz ise; 2025’in son çeyreğine girerken borsa açısından en kritik faktörler yine siyasi/hukuki gelişmeler, faiz politikası, enflasyonun seyri ve yabancı yatırımcı ilgisi olacak. TCMB’nin yılın geri kalanında da kademeli indirimlere devam etmesini ama bu adımların agresif olmamasını
beklemekteyiz. Diğer yandan, Fed’in yavaşlayan faiz indirim döngüsü, küresel belirsizlikler ve tercihler yabancı fon girişlerinin hızını belirleyecek. Yani 4. çeyrekte endeks bazında güçlü bir ralli değil, dalgalı ama seçici bir seyir daha olası görünüyor. Buna rağmen, bilanço gücü yüksek, borçluluğu düşük, ihracat avantajı olan şirketler
yatırımcıların radarında kalacak. Dolayısıyla son çeyrek, yatırımcılar açısından fırsatlarla birlikte risklerin de yoğun olduğu bir dönem olabilir. Bu tabloda dengeli ve temkinli kalmak ön plana çıkıyor.

2025’in son çeyreğinde öne çıkmasını beklediğimiz sektörlerin başında savunma sanayi ve havacılık geliyor. Jeopolitik risklerin yüksek seyrettiği ortamda savunma şirketleri kamu destekli projeler ve ihracat siparişleriyle güçlü dururken, havacılık tarafında turizm gelirlerinin canlı kalması, artan yolcu trafiği ve döviz bazlı gelirlerin
bilançolara yansıması bu sektörü ön plana çıkarıyor. Öte yandan, TCMB’nin kademeli faiz indirimleri, bankacılık sektöründe kredi hacmini canlandırma potansiyeli taşıyor. Diğer taraftan Bankacılık sektörü aylık verilerinden de görüldüğü üzere; sermaye yeterlilik ve çekirdek sermaye oranları iyileşen karlılık sayesinde artan, Aktif kalitesini
ekonomik yavaşlamaya rağmen koruyan, iyileşen net faiz gelirleri ve artan diğer faaliyet gelirlerine karşılık yatay seyreden faaliyet ve karşılık giderleriyle bankacılık sektörünün parlamasını ve kalkınma, yatırım ve de kamu mevduat bankaların ön plana çıkmasını beklemekteyiz. Kredi faizlerinin düşmesi konut sektöründeki hareketlilik de GYO’ları yine öne çıkaracak etmen olarak karşımıza çıkarmakta. Enerji sektöründen de güçlü rüzgar portföyü olan şirketlerin bu dönem de daha istikrarlı sonuçlar açıklaması beklentisindeyiz.

Bununla birlikte, artan veri kullanımı, 5G yatırımları ve düzenli nakit akışıyla telekomünikasyon sektörü defansif bir seçenek olarak öne çıkabilir."

  Hibya Haber Ajansı