İkon Menkul: ABD borsaları günü yükseliş ile tamamladı

İkon Menkul'ün raporunda "Haftanın dördüncü işlem gününe yatay bir başlangıç yapan BIST-100 endeksinin gün içerisinde, 11.051-11.256 bölgesi aralığında geniş bir bantta dalgalandığı ve günü yüzde 1,23 değer kaybıyla 11.082,63 puandan tamamladığını gördük." ifadelerine yer verildi. 

İşlem hacminin 135,8 milyar TL olarak gerçekleştiği belirtilen raporda şunlar kaydedildi:

"BIST-100 endeksine puan bazında dün, TCELL, GRTHO, PGSUS, MPARK ve AKSA pozitif katkı yaparken DSTKF, AKBNK, ISCTR, YKBNK ve GARAN puan bazında negatif katkı yaptığını gördük.Sektör endeksleri arasında, en fazla değer kazanan yüzde 1,65 iletişim olurken, en çok değer kaybeden yüzde 8,12 ile finansal kiralama faktoring sektörü oldu. Bankacılık endeksi yüzde 3,16 ve holding endeksi yüzde 1,08 değer kaybıyla günü tamamladı.   Haftanın dördüncü işlem günü kapanış verilerine bakıldığında, Avrupa borsaları günü karmaşık bir seyir ile tamamladı. ABD borsaları günü yükseliş ile tamamladı.Global endekslerde yaşanan risk iştahının seyrine ve kısa vadeli teknik göstergelerin görünümüne bakıldığında, BIST-100 endeksinin yeni işlem gününe yatay bir açılış ile başlaması beklenebilir.Bugün, yurt içerisinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanacak olan Eylül ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi verisi yakından takip edilecek.

BOJ Başkanı Kazuo Ueda, Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırımlarına ekonomik görünüm ve enflasyon beklentileri doğrultusunda devam edebileceğini, ancak kararların önyargısız ve risklere dikkatle bakılarak alınacağını söyledi. Ueda, ABD’nin yüzde 15’lik gümrük tarifelerinin Japonya ekonomisi, şirket kârları ve ücret belirleme davranışları üzerinde baskı yaratabileceğini vurguladı. Küresel belirsizliklerin arttığına dikkat çeken Ueda, fiyat ve büyüme tahminlerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin yakından izleneceğini, özellikle ücret artışlarının sürdürülebilirliğinin risk altında olabileceğini belirtti. Genel olarak BOJ, büyümeyi desteklemek için ihtiyatlı ama gevşek para politikası duruşunu korurken, küresel ticaret gerilimleri ve iç talep üzerindeki riskleri dengelemeye çalışıyor."